Hem konut, hem üretim tesisleri, hem de hazırlanmış ve teslimatı bekleyen ürünlerin bulunduğu depolar için en korkulan ve zarar veren güvenlik sorunları arasında yangın bulunuyor. Özellikle de yanıcı ve patlayıcı maddelerin üretim aşamasında kullanıldığı fabrikalar için yangın hem ürün, hem makine, hem de iş gücü kaybı anlamına geliyor. Bu sebeple de, yangın tehlikesi üzerinde en çok durulması ve hakkında en çok önlem alınması gereken güvenlik sorunlarından biri.
Sensörler Akıllandı, Video Devreye Girdi, Yangın Korkusu Azaldı
Türkiye genelindeki hane ve iş yeri yangınlarına ilişkin istatistik, bulundukları illerin itfaiye teşkilatlarınca tutuluyor. Ama sanayinin başkenti İstanbul’da yılda ortalama 20 bini aşkın yangın meydana geliyor. Birçoğu can kaybı ve yaralanma ile sonuçlanan bu yangınlarda, milyarlarca TL’lik maddi kayıp da yaşanıyor. Bu nedenle yangın algılama ve uyarı sistemleri can kaybı ve maddi zararları önleme açısından çok büyük önem arz etmektedir.
Bulut Tabanlı Yangın Algılama ve Uyarı Çözümü
Elektrik kontağı yangınların ilk sebebini oluştururken, yıldırım düşmesi, kundaklama, soba ve doğalgaz patlamaları da yangınların diğer nedenleri arasında. Günümüzün teknolojik gelişmeleri ise, yangınları başlamadan önleyici ve uyarıcı sistemleri hayata geçiriyor. Bu sistemler arasında ilk sırada Yangın Algılama Sistemlerine Uzaktan Hizmetler geliyor: Bugün fabrikalar başta olmak üzere üretim aşamalarının uzaktan gerçekleşmesinin zorunlu olmasıyla beraber, bulut tabanlı yönetim sistemleri de paralelinde oldukça gelişti. Böylece bulut teknolojisi, güvenlik sistemlerini de daha etkin noktaya getirdi. Uzaktan erişim profaktif sistemde, bulut tabanlı çözümler kullanılıyor. Bu sayede, hizmetler sahaya gitmeden IP üzerinden sağlanıyor. Örneğin; yangın sistemlerinde dedektörler kirlenmiş ve bakım zamanı gelmişse bu durum uzaktan tespit edilerek, buna göre işletmeye bilgi veriliyor ve bakım ihtiyacı iletiliyor. Bu sayede sistemin kesintisiz çalışması için gereken aksiyonlar proaktif şekilde alınabiliyor.
Benzer şekilde sistemde herhangi bir hata ya da arıza olduğunda işletmeye haber verilmesi gerekiyor Yangın merkezi paneli genelde bir sistem odasında bulunuyor ve 7/24 izlenmesi her zaman mümkün olmuyor. Sistem ancak bir siren ya da flaşörle alarm durumuna geçtiğinde farkındalık oluşuyor. Bulut tabanlı çözümler sayesinde ilgili güvenlik sistemleri entegratörü sisteme 7/24 erişebildiği için, herhangi bir alarm durumunda “Sistemde arıza-alarm oluştu” bilgisi hemen işletme ile paylaşılarak akıllı önleyici çözüm sunulabiliyor.
Yangın Algılamada Çoklu Sensör Dönemi
Günümüzde orta ölçekte bir mobilya, boya ya da sünger gibi çok yanıcı ürünlerin imal edildiği bir fabrikadaki imalatı gerçekleştiren makine yatırım maliyetinin ortalama 10 milyon Euro olduğu düşünüldüğünde, tesisler için yangın önleyici sistemlerin önemi daha belirginleşiyor. Bu sebeple de, teknoloji şirketleri yangın önleyici ve uyarıcı teşkilatlarında son gelişmeleri sahaya alıyor: Yangın önleme alanında kullanılan bir başka teknoloji ise çok sensörlü yangın dedektörleridir.
Yangın algılama sistemindeki asıl amaç, can ve mal güvenliğini sağlamak ve bunu en erken şekilde hatasız olarak yerine getirmek. Görevi yapabilmek için de özellikle noktasal tip dedektörlerde, tek bir sensörden çoklu sensöre geçiş dönemi başladı. İlk zamanlarda duman ve sıcaklığı algılayan dedektörlerin kullanımı yaygınken, bugün bu fonksiyonlara karbonmonoksit gazı algılama da eklendi. Böylece üç farklı durumu tek bir dedektörde toplayarak, daha hassas ve daha doğru bir algılama yapılması sağlandı. Uzmanlara göre yakın gelecekte tek bir dedektörde dumanı, sıcaklığı ve zehirli gazları algılayabilen sensörleri daha çok göreceğiz.
Video İle Yangın Önleme Sistemi
Öte yandan büyük depolar, limanlar ve sensörlerin tek başına yeterli olmadığı geniş alanlarda yangına müdahale çözüm yine teknolojiden geliyor. Video Tabanlı Yangın Algılama çözümünü sunan güvenlik teknolojileri sektörü, işletme sahiplerine önemli avantajlar getiriyor. Büyük alanlarda kullanılan sensörler, ancak duman bu cihazlara ulaştığında alarm veren ve müdahalede bulunan yapıya sahip.
Video tabanlı yangın algılama sistemleri ise; geleneksel çözümün yerine, yangını başladığı anda kaynağında tespit ediyor. Bununla birlikte, bu tip büyük alanlarda kullanılan yangın algılama sistemleri daha fazla sensör kullanımına ihtiyaç duyuyor. Video tabanlı yangın algılama çözümündeki her bir kameranın 300 metrekareye varan alanlardaki yangınları net ve daha erken bir şekilde tespit edebilmesi maliyet ve yönetim kolaylığı sağlıyor. Öte yandan uzmanlara göre bu sistemi kullanmak, tesislerin daha önce kurulan video kamera teşkilatına da entegre olmasını sağlayarak, sunulan çözümün olanaklarını artırıyor.
Yangın Önleme Sistemleri Hanelerde de Yaygınlaşıyor
Konutlardaki yangın önleme sistemleri de giderek teknolojiden daha çok faydalanırken, ABD ve Avrupa’nın konutlarda duman alarm cihazlarını zorunlu kılması bu alanda faaliyet gösteren sektörleri büyütüyor. Amerika’nın önde gelen markalarının sesle komut alarak çalışabilen, aynı zamanda dumanı algılayabilen ürünleri, evdeki dumanı ve karbonmonoksiti algılayarak cep telefonuna anlık bildirimler gönderebiliyor. Ev tipi kullanıcılara yönelik bu tarz ürünlerde teknolojinin de gelişmesiyle birlikte portföyün giderek daha da genişlemesi bekleniyor.
Yaşam Daha Güvenli Oldu
Tüm bu gelişmeler gösteriyor ki, günümüzde teknoloji tabanlı yangın önleme sistemleri, geleneksel duman dedektörlerini değiştirip dönüştürürken, can ve mal kaybına neden olan bu yakıcı sorunu ortadan kaldırmak için kullanıcılara daha çok imkan sağlıyor. Özellikle gelişen teknolojiyle beraber şirketlerin ve hanelerin kendilerine en uygun yangın önleme sistemini devreye alması gerekiyor. Böylece yangın nedeniyle meydana gelen kayıpları önlemek mümkün olabiliyor. İlerleyen yıllarda teknolojinin yardımıyla beraber, bu yangın önleyici sistemlerin en ileri düzeye gelmesi ve gözle görülemeyen mikropartikülleri algılayarak daha yangına dönüşmeden kullanıcılara haber vermesiyle beraber, yaşam daha güvenli hale gelecek.