Teknolojik gelişmelerin üretimi ve sanayiyi büyük ölçüde değiştirdiği bir dönemden geçiyoruz. Endüstri 4.0’dan sıklıkla bahsedilen günümüzde, kavramların doğru bilinmesi ve etkilerinin neler olacağının farkında olunması büyük önem taşıyor. Bu yazımızda şirketler için faaliyetlerini canlandıracak dört inovatif teknolojiye göz atıyoruz. Bu teknolojileri IoT, bulut, yapay zeka ve karma gerçeklik olarak sıralayabiliriz. Şimdi detaylara girelim…
IoT, Verimliliği Artırıyor
Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisi pek çok sektörün ana odaklarından birini oluşturuyor. Dijital dönüşümünü büyük oranda tamamlamış şirketler; IoT ile donatılmış, üç katmandan oluşan bir ekosistem kuruyorlar: Bağlantılı aygıtlar, yerel konumda denetim (üretim otomasyonu gibi) ve uygulama yazılımı. Bunların dünya çapındaki tüm piyasalara göre sürümleri bulunuyor. Her ne kadar hiçbir üretim tesisi aynı olmasa da, bu teknolojiler aşağıda saydığımız bazı işler için şimdiden kullanılıyor:
- Neredeyse 100.000 iş sahasında üretimi canlandırıyorlar
- Her şey gerçek zamanlı yönetiliyor
- İş sahasının verimliliğini artıyorlar
- Akıllı veri topluyorlar
- Birimlerin verimliliğini ve bakımını uzaktan izleyebiliyorlar
- İş sahası için konfor yönetimi saplıyorlar
Bulut, Güvenliği Pekiştiriyor
İnovatif gelişme hızına ayak uydurabilmek için günümüz iş dünyasının daha fazla veri merkezlerine ihtiyacı var. Her türlü sanayi üretiminde yüksek hacimlerde veri toplamak mümkün olduğundan siber güvenliğin önemi de paralel olarak artıyor. Bu süreçte bulut teknolojisi daha da önem kazanıyor. IoT çözümleriyle toplanan veri, hem bulut üzerinde hem de bağlanmanın zor olduğu, güvenliğin olmadığı ve verimliliğin her an sekteye uğrayabileceği yerel iş alanlarında depolanabiliyor. Bu sayede sanayi üretimine her gün katkı sağlıyor.
Yapay Zeka, Müşteri İlişkilerini Geliştirmek Üzere Çalışıyor
Kısa süre önce Amerika Birleşik Devletleri’nde 5.000 araştırmacı ve mühendisten oluşan inovatif bir yapay zeka ve araştırma ekibi oluşturuldu. Kendilerini sihirli yapay zeka dünyasında yeni atılımlar atmaya adamış olan bu ekip, bunu neredeyse yirmi yıllık bir makineli öğrenme ve doğal dil çözümleme deneyimi üzerine kurmuşlar.
Bu tür bir araştırma, en tekrarlı parça isteklerini otomasyondan geçirip basit bir süreç haline getirerek müşteriler için üretkenliği en tatmin edici biçimlerde canlandırıyor. Ayrıca, daha fazla katma değer sağlayacak isteklere çalışanların zaman ayırabilmelerini de sağlıyor. Tüm bunlar müşteri ilişkilerini geliştirmede bize doğrudan yardımcı olacak.
Karma Gerçeklik Sayesinde Elektrik Bakımı Yeni Bir Boyuta Erişti
Karma Gerçeklik temelde yapay gerçeklik ve artırılmış gerçekliğin bir araya geldiği fütürist bir karışım. Birden fazla teknolojiden faydalanarak fiziki çevreyi tarıyor, bir akıllı ızgara gibi etrafın haritasını çıkarıyor ve böylece dijital içeriği tam olarak nereye koyacağını buluyor. Oldukça etkileyici, değil mi?
Microsoft’un inovatif artırılmış gerçeklik ürünü HoloLens, şimdiden en iyi karma gerçeklik aygıtı olarak görülüyor. Aslında bakılırsa; bu aygıtın sahip olduğu potansiyel, henüz sanayi dünyasında kendini göstermeye başlamadan görülebildi. HoloLens ile geliştirilen pilot projeler, gelecekteki endüstriyel üretim işleyişini canlandırmada karma gerçekliğin ne esasta bir rol üstleneceğini keşfetmeye itiyor.
Bu konsept, nihayetinde teknisyenlerin ürünlerin bakımını yapmada görselli 3D diyagramlardan yardım alabilmelerini sağlayacak. Böylece muayene, aygıtı fiziki olarak parçalara ayırmak durumunda kalmadan gerçekleşebilecek. Hatta bakım geçmişine ait veriye bile anında ulaşılabilecek.
En kısa şekilde özetlemek gerekirse: IoT + Bulut + AI + Karma Gerçeklik = Sanayi üretiminde büyük artış anlamına geliyor.
Artırılmış gerçekliği hareket halindeyken izlemek ister miydiniz? Aşağıdaki örnekte görev, portföy yönetimini geliştirmek.