Securitas Technology Blog
Ana Sayfa » Haber » Robotlar Fırsat mı, Tehdit mi

Robotlar Fırsat mı, Tehdit mi

Yapay zekanın, insanlığın sonunu getirebileceğini her fırsatta söyleyen Stephen Hawking haklı olabilir mi? İnsanlık belki yakın bir zamanda o meşhur repliği söyleyecek: Ben bir canavar yarattım!

İnsanlardan ölüm sebeplerinin ne olacağını tahmin etmelerini isteseniz muhtemelen alacağınız yanıt kanser veya trafik kazası olur. Bir robot tarafından öldürüleceğini pek kimse aklına getirmiyordur. Mutfak robotunun bir gece kontrolden çıkıp bize saldırmayacağı aşikar. Fakat yapay zeka teknolojisi sürekli gelişiyor ve robotlar tahmin edemeyeceğimiz kadar yoğun biçimde hayatımızda kendine yer edinebilir. Bazı bilimcilere ve teknoloji şirketi yöneticilerine göre bir gün bilgisayarlar insan ırkını ortadan kaldırabilecek kudrete erişebilir. İnsanın kendi yarattığı zeka tarafından alt edilmesi belki bir paranoya fakat ciddiye alanların sayısı hızla artıyor.

Eşyaların ve makinelerin bilimkurgu senaryolarından çıkıp zeki birer ara ırk oluşturarak gündelik hayatımızın parçası haline gelmesine az bir zaman kaldı. Yeni teknolojinin insan varlığına dönük tehdidini ciddiye alan insanlar sadece bir araya gelip kaygılarını gidermekle kalmıyor. İnsanlığın kendi eliyle yok olmasına engel olmak amacıyla Oxford ve Cambridge üniversitelerinden bilimcilerin oluşturduğu bir ekip, yeni teknolojilerin insan varlığına yönelttiği tehdidi öngörmek ve tedbirler almak üzere çalışıyor.

Oxford Üniversitesi çatısında çalışan İnsanlığın Geleceği Enstitüsü (FHI) ile Cambridge Üniversitesi bünyesindeki Varoluşsal Risk Araştırma Merkezi (CSER) kısa süre önce işbirliğine giderek kontrolsüz biçimde farklı alanlarda geliştirilen yapay zeka, robotlar ve nanoteknoloji konularında tehlike senaryoları üzerine çalışıyor. Bu iki kurumdan bilim insanlarının ortak görüşlerinden biri, yaratacağımız yapay sistemin uzun dönem etkilerinin öngörülemeyecek olması.

Cambridge Üniversitesi felsefe profesörü Huw Price’ın öncülüğünde kurulan CSER’ye, en önemli desteği Skype’ın kurucularından Jaan Tallinn veriyor. Yapay zekâ kazasına kurban gitme olasılığının kanserden ya da kalp hastalığından ölme olasılığından daha yüksek olduğunu söyleyen Tallinn’e katılan isimlerden bir başkası da kraliyet gök bilimcisi Lord Martin Rees. Çekirdek kadrosunda felsefeci, yazılımcı ve bilimci barındırması bir fıkra başlangıcı gibi dursa da durum oldukça ciddi. 

Akıllı makinelerle ilgili teorilerin başlangıcı esasında çok eskilere dayanıyor. Alan Turing’in Bletchley Park’ta çalışan arkadaşı Irving Good, 1965’te New Scientist’te yayımlanan bir makalesinde, insan tarafından yapılacak bir yapay zekalı makineyle ilgili bazı düşüncelere yer vermişti. Good’a göre bu makine, insanlığın son icadı olacak ve makine kendini üretecek zeka ve yeteneklere kavuştuğunda önü alınamaz bir dönem başlayacak. Yazının genelinde yapay zeka için iyimser tahminlerde bulunan Irving Good, günümüzde yaşıyor olsaydı muhtemelen Stephen Hawking’le pek anlaşamazdı.

KENDİNİ ÜRETEN TEKNOLOJİ 

Olumsuz senaryolar çoğunlukla robotların fiziksel ve mental olarak kendi kendilerini üretebileceği bir sürece dayanıyor. Kendi teknolojisini üretene, çoğalan ve kendini her anlamda geliştiren robotların ilk işi insanlardan kurtulmak olabilir ve emin olun bu fikri robotlara bir insan verecektir. Sadece fiziksel olarak değil, duygusal anlamda da insansı robotların yakın gelecekte “piyasaya” çıkmaya başlayacağını görebiliriz. Öğrenen, anlayan, tahmin yürüten, empati kuran, muhakeme yeteneğine sahip robotlar birer dost, yardımcı, sırdaş, hatta sevgili olabilir. İnsana özgü niteliklere sahip robotlar pek çok insanda heyecan uyandırıyor.

Distopik senaryosuyla dikkat çeken Black Mirror’ın  ilk sezonundaki bir bölümde (Be Right Back) ayrıntılı biçimde anlatılan “robot sevgili” meselesi, sanılandan çok daha derin biçimde insan yaşamını etkileyecek. İnsanla yoğun iletişim halinde olan ve duygusal olarak da hayatında yer edinen yapay zekanın bedeni olmayan haliyle karşımıza çıktığı sinema filmi Her ise görece pozitif bir bakış sunuyor.

Yakın zamanda yapay zekalı robotlar çok daha fazla filme konu olacak ve farklı bakış açılarıyla işlenecek. Robot hakları, yasakları, cezaları ve aklımıza bile getiremediğimiz pek çok ilginç detayı tartışıyor olacağız. Kötü senaryoyu belki daima aklımızın bir köşesinde tutmamız hatta bu konuda tedbiri elden bırakmayan insanları dinlememiz de gerekiyor.

ROBOT GERÇEKLİĞİNİ KABUL ETMELİYİZ

Makinelerin dünyadaki insan varlığını yok etmesinden bahsederken asıl korkulması gerekenler gözle görülenler değil. Nano boyutta robotların sayısız faydası olacağı gibi, ciddi tehditler yaratabileceği de soğuk bir gerçek olarak duruyor. Genetik ve biyoteknoloji alanındaki araştırmalara göz attığımızda, insan varlığının nasıl da pamuk ipliğine bağlı olduğu görülebilir. Kötü amaçlı kullanımda sentetik biyoloji insanlığın sonunu tek başına getirebilecek güçte yaşam formları üretme potansiyeline sahip.

Belki ateşle oynuyoruz, bilmiyorum. Fakat emin olduğum şey, bu konuda yapılacak hataların telafisi olmayacak. Bu yüzden öngörmek zorundayız. Makinelerin vicdan, merhamet gibi insani değerlerden yoksun oluşu, iyi bir amaç için çalıştığını sanarak insanlığa, dünyaya ve tüm canlılara ciddi zararlar vermesine sebep olabilir Küçük bir kod hatasıyla, bir canlı türünün yeryüzünden yok olmasına sebep olabiliriz.

Bu yüzden, kendimizden daha zeki bir tür yaratırken çok dikkatli olmalıyız. Nasıl ki insanlar faydalı bir iş yaptıklarını düşünerek hareket ederken binlerce bitki ve hayvan türünün yok olmasına sebep olduysa ve bunu kendine hak görüyorsa; insan yapımı makinelerin bu yolda gideceğinden emin olabiliriz. Dünyadaki tüm canlıların oluşturduğu ekosistem, insanın bu denli zeki ve yetenekli bir canlı olacağını bilmiyordu, bu konuda hazırlıksızdı. Dünyaya en fazla zararı insanlar veriyor. Benzer bir durum gelecekte makineler için söz konusu olabilir. Bu durumda hazırlıksız olan sadece doğa değil, biz olacağız.

Çözüm bu makineleri ve yapay zekayı geliştirmemek değil. Bu süreci belli kurallar ve standartlara bağlayacak düzenlemeler yapmak, buna uyulmasını iyi biçimde denetlemek. Sürücüsüz otomobil tarafından kaçırılan insan vakaları görmemek için, bugünden bir şeyler yapmaya başlasak iyi olacak. En azından robotlar bizi öldürecek mi dendiğinde aklımıza insanlarla savaşan Terminatör görüntüsü getirmeyelim.