Yapılan birçok çalışmaya göre şirketler, operasyonların optimizasyonunu sağlamak ve çalışan üretkenliğini artırmak gibi nedenlerle OT/IoT teknolojilerinden faydalanıyor. Bu şekilde iş süreçlerinde performans, verim ve kalite artışı hedefliyorlar.
Her şey bundan tam 30 yıl önce başladı. Henüz internetin olmadığı 1991 yılında, Cambridge Üniversitesi akademisyenleri kahve almak için onlarca merdiven çıkıyor ve çoğu zaman da kahve makinesini boş buluyorlardı. Bir grup akademisyen bu sorunu çözmek için kahve makinesinin dakikada üç adet görüntüsünü yakalayan ve görüntüleri bilgisayara aktaran bir sistem tasarladı. Üzerindeki farklı bir bilgisayara bağlı web kamerasıyla doluluk durumunun izlenebildiği kahve makinesi Xcoffee, böylelikle ilk IoT cihazı olarak tarihe geçti.
Aradan geçen 30 yılda internet ve teknolojideki hızlı gelişmelere paralel olarak dünyada akıllı cihaz sayısı hızla arttı. Sadece 2003 yılında 500 milyon olan dünyadaki akıllı cihaz sayısı, 2014’te 10 milyara ulaştı. 2025’te sayının 50 milyara, 2050’de 100 milyara ulaşması bekleniyor.
Bugün hem operasyonel teknoloji (OT) hem nesnelerin interneti (IOT) iş dünyasının merkezinde yer almaya başladı. Bu gelişmede OT/IoT kullanımının özellikle iş dünyasında yarattığı etki büyük rol oynuyor. Yapılan araştırmalar da organizasyonların OT/IoT kullanım nedenleri ve faydalarına ilişkin çeşitli sonuçlar ortaya koyuyor. Operasyonların optimizasyonunu sağlamak ve çalışan üretkenliğini artırmak gibi nedenlerle OT/IoT teknolojilerinden faydalanan organizasyonlar, iş süreçlerinde performans, verim ve kalite artışı hedefliyorlar.
Öne çıkan 14 madde
OT/IoT performans, verim ve kalite artışını nasıl sağlıyor?
İşte bu noktada uzmanlar 14 başlıkta bunun nasıl gerçekleştiğini şöyle özetliyor:
-OT/IoT yığını ticarileştirmesi: Devasa miktarlarda veri toplayan satıcılar, neredeyse her pazarın potansiyel lideri olarak konumlarını güvence altına alıyor.
– Dijitalleştirilmiş varlık ekonomisi: Düşük maliyetli altyapı varlıkları, dolaylı maliyetler olarak değerlendirilmek yerine müşteri deneyimini geliştiren bir gelir yaratıcı olarak düşünülebilir.
-OT/IoT değer zinciri entegrasyonu: Fiziksel ürünlerin içine yerleştirilmiş veya bunlarla entegre edilmiş OT/ IoT cihazları, organizasyonların değer zincirlerini, doğrudan alıcı veya zincirdeki tedarikçilerin ötesine genişletmelerine olanak tanıyor.
– Veri tabanlı ekonomi: OT/IoT, organizasyonların dijital varlıklarını (verilerini), erişimlerini kaybetmeden satmalarını sağlıyor. Satış organizasyonu yine de varlıkları gelir yaratmak için ve kendi seçtikleri başka yollarla kullanabiliyor.
-Mevzuata uygunluk: OT/IoT verileri, kullanıcıların güvenlik prosedürleri ve bakım gereksinimleri için donanım parametrelerini uzaktan kontrol etmelerini sağlıyor.
-Ürün geliştirme: OT/IoT cihazları, fiziksel bir ürünü çevre ile veya dinamik olarak nasıl etkileşime girdiği konusunda geliştirebiliyor. Bu genellikle bir ürünün üretimi sırasında yapılıyor.
-Operasyonel mükemmellik: OT/IoT cihazları fiziksel bir varlığın ömrünü uzatabiliyor. Performansı artırmak için süreçleri otomatikleştirebiliyor. Bu, önemli ölçüde maliyet tasarrufu sağlıyor.
-Akıllı robotlarla hassas üretim: Akıllı robotlar, üretim hattındaki alet ve malzemelerin hassas bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. İnsan-makine ara yüzü tasarım konsepti, operasyonun karmaşıklığını azaltarak, üretimi iyileştirip verimliliği artırıyor. Robotlar, gerçek zamanlı analiz için karmaşık görevleri gerçekleştirecek şekilde programlanabiliyor.
–Giyilebilir teknolojilerle güvenli iş ortamı: Sensörlü akıllı giyilebilir teknolojiler, riskli ve acil durumlarda gönderdiği uyarılarla güvenli düşük hatalı bir iş ortamı yaratıyor. Ayrıca bireylerin sağlık durumunu sürekli izleyip geri bildirimde bulunabiliyorlar.
-Kesintisiz üretim: Sensör teknolojileriyle tesislerde makinelerin ne kadar sürede çalıştığını ve makinedeki problemler nedeniyle üretim kesintilerinin ne sıklıkla meydana geldiğini bilmek şirketlerin önceden aksiyon almalarını sağlıyor. Bu şekilde sağlanan kesintisiz üretim, sadece maliyet tasarrufu ve verimlilik değil müşteri memnuniyeti de getiriyor.
-Etkin insan kaynağı yönetimi: Sensörler aracılığıyla toplanan bilgiler iş yerleri ve fabrikalarda insan kaynağının nasıl organize edilmesi gerektiği konusunda gerekli veriyi sağlıyor. İnsan kaynağının daha etkin yönetimini mümkün kılıyor.
-Enerji tasarrufu: Tesis ve iş yerlerinde aydınlatma, ısıtma, soğutma ve havalandırma gibi operasyonların takip ve kontrolünü yapmak önemli bir maliyet avantajını beraberinde getiriyor.
-Lojistik optimizasyonu: Özellikle pandemi döneminde artan lojistik ihtiyacı bu alanda daha çok optimizasyon yapılmasını gerektiriyor. Şirketler IOT teknolojilerini kullanarak güzergahlar, aksama süreleri, sipariş sayıları hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyor. Bu noktada aksayan işlerle ilgili hızlı aksiyon alabiliyorlar.
–Sensörlerle hızlı yönetim: Akıllı sensörlerle donatılmış modern endüstriyel makineler, her bir ana bileşenin durumunu sürekli izliyor ve sistem tamamen çökmeden önce kritik sorunları tespit ediyor. Bakım mühendisleri verileri analiz edip, rutin bir işi etkilemeden bakım planlarını etkili bir şekilde planlayabiliyor.