Bilim insanları insan beyni ve yapay zekayı tek çatı altında buluşturacak materyal keşfiyle, beyin bilgisayar ara yüzü çalışmalarına yeni bir boyut kazandıracak.
Günümüzde insan ve teknoloji birbirinden ayrılmaz bir bütüne dönüştü. İşlerin yapılışı, iletişim kurma ve dünyayı algılama süreçlerimiz dijitalleşmeye devam ederken, dev şirketler insan ve teknolojiyi bir araya getirecek çalışmalarına hız kazandırıyor. Yakın dönemde ünlü girişimci Elon Musk’ın Neuralink şirketi ve sosyal medya devi Facebook’un beyin bilgisayar ara yüzü çalışmaları, geliştirilmiş insanların var olduğu bir geleceğin haberini verir nitelikte.
Beyin ve bilgisayar arasında doğrudan iletişimin sağlanmasıyla örneğin müzik, doğrudan insan beynine iletilebilecek ya da insanın bilgiyi öğrenmesi USB’den bilgisayara bilgi aktarmak kadar kolay olacak. Bilgisayarlarla iletişimin düşünerek mümkün hale geleceği beyin bilgisayar ara yüzü teknolojisi felç, Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkların tedavisine yardımcı olacak.
Yaşanan gelişmeler, trans hümanizm hareketinin savunduğu geleceğe işaret ediyor. İnsanın fiziksel ve bilişsel yeteneklerinin artırılması, yaşlanma ve hastalanma gibi arzu edilmeyen veya gereksiz görülen yönlerinin ortadan kaldırılması amacıyla teknoloji ve bilimden faydalanması gerektiğini öne süren bu uluslararası entelektüel ve kültürel hareketin sesleri artık çok daha yüksek çıkıyor. Geliştirilen yeni bir malzeme ise insan ve teknolojiyi kaynaştırmada kritik bir rol üstlenebilir.
Bilim insanları, insan beyni ve yapay zekayı bir araya getirecek çalışmalara öncülük edecek biyo-sentetik bir malzeme üretti. Üretilen malzeme sayesinde elektroniği insan vücuduyla bütünleştirmek kolaylaşacak.
Altın, çelik ve silikon gibi malzemelerin vücuda implant edilmesinin yara izine sebep olması, elektroniğin insan dokusuna bağlanması çalışmalarında önemli bir sorun teşkil ediyordu. Oluşan yara sadece dokuda hasara sebep olmakla kalmıyor, aynı zamanda bilgisayar ve kas ya da beyin dokusu arasında akan elektrik sinyallerinin de verimsizleşmesine neden oluyordu. Delaware Üniversitesi araştırmacıları, çeşitli polimer türleri arasında yaptığı araştırmalar sonunda sorunun üstesinden gelecek bir malzeme keşfetti.
Malzeme fikri, bilim insanlarının katı organik mikro elektrotlar aracılığıyla beyin ara yüz oluşturma çalışmaları esnasında ortaya çıkmış. Beynin organik, tuzlu ve canlı olması nedeniyle farklı bir yaklaşımda bulunulması gerektiğine karar veren araştırmacılar, çalışmaları için biyolojik olmayan cihazlarda kullanılan konjuge polimerler ve benzeri elektronik malzemelere yönelmişler ve Pedot olarak bilinen polimeri keşfetmişler.
İnsanoğlunun yapay zeka ile yarışında önemli bir keşif: Pedot polimeri
Pedot, elektronik donanımı yara izi bırakmaksızın insan dokusuyla buluşturarak arabirim haline getirmek için gereken özelliklere sahipken, tıbbi implantların performansını da önemli ölçüde artırıyor. Çok yönlü Pedot polimeri, gözenekli malzemeye nüfuz etme ve elektrik iletme kabiliyetiyle standart inşaat tuğlalarını dahi birer enerji depolama birimlerine dönüştürebiliyor. Pedot polimerleri beyin veya sinir sistemi bozukluklarını algılamaya veya tedavi etmeye yardımcı olabiliyor.
Araştırmacılar prensip olarak herhangi bir biyofonksiyonel alanda kullanılmak üzere Pedot filmi yapılabileceğini söylüyor. Örneğin bilim insanları bağımlılık davranışlarında kilit rol oynayan dopamin salgısı içeren bir polimer yapmayı başarmışlar.
Elde edilen bu yeni biyo-sentetik malzeme, beyinleri bilgisayarlara bağlamak üzere teknoloji geliştiren birçok şirket için önemli bir ürün olabilir. Elon Musk’ın Neuralink demosu pek çokları için beklenen etkiyi bırakamadı. Ancak yapay zekanın süratle geliştiği günümüzde, insanın makineyle rekabet edebilmesi adına verimli beyin bilgisayar ara yüzü teknolojilerine sahip olmamız mecburi gözüküyor.