2000’li yılların başında hayatımıza giren Bulut Teknolojisi (Cloud Computing) ile ilgili 7 önemli gelişme hakkında merak ettiklerinizi sizler için derledik!
Bulutu yükseltecek 7 önemli gelişme
Bulut bilişim (Cloud Computing) istenildiği zaman çeşitli cihazlarda kullanılabilen ve kullanıcılar arasında paylaşılabilen internet tabanlı bilişim hizmetlerinin genel adı. 2000’li yılların başında adeta fenomen haline gelen ve bilişim dünyasında bir devrim olarak görülen bulut teknolojisi, özellikle pandemi döneminde tüm sektörler için en önemli kurtarıcı oldu. Bulut, pandemiyle birlikte kazandığı ivmeyi önümüzdeki yıllarda daha da artıracağa benziyor. Stratejik danışmanlık ve pazar araştırma şirketi BlueWeave Consulting tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre küresel bulut bilişim pazarı 2021 yılında 390 milyar dolara ulaştı. Research and Marketing raporuna göre de pazar 2030 yılına kadar yıllık yüzde 15,7’lik büyümeyle 1 trilyon 555 milyon dolarlık bir hacme ulaşacak.
Bulut bilişimde büyümeyi asıl sürükleyen ise küçük ve orta ölçekli işletmelerin her geçen gün buluta yönelmesi. KOBİ’ler özellikle maliyetlerini düşürmek ve üretkenliklerini artırmanın yanında işlerini büyütmek için bulut bilişimi kullanıyor.
Bulut bilişim, gelişmiş veri güvenliği, daha az kesinti süresi, esnek depolama, daha iyi bir CRM yönetimi sunmada da her ölçekten işletmeye önemli avantajlar sağlıyor. Ancak tüm bu avantajlarının yanında önümüzdeki dönemde 7 kritik trend bulut bilişimin büyümesine ivme katacak.
1-Gelişmiş Güvenlik
Bulut bilişim hizmetleri birçok yenilikçi ve gelişmiş güvenlik mekanizmasına sahip. Bu sistemler güvenlik risklerini ortadan kaldırmak ve olası tehditleri önlemek için tasarlanmış durumda. Bulut depolama, makine öğrenimi, yapay zeka ve makine ile entegre bir güvenlik sistemine sahip olan bulut, risk tespitiyle birlikte tüm tehdit önleme süreçlerini otomatikleştirmeye yardımcı oluyor. Makine öğrenimi, herhangi bir bulut tabanlı işlemde birden çok veri noktasının analiz edilmesini sağlıyor.
2-Çoklu Bulut
Çoklu bulut bilişim çeşitli bulut satıcılarından sağlanan çoklu özel veya genel bulut hizmetleri anlamına geliyor. Çoklu bulut hizmeti sağlayıcıları, farklı bulut ortamlarına yayılan çeşitli iş yüklerini dağıtıyor. Müşteriler, hassas verileri tutmak için özel bir bulut kullanabiliyor. Genel bulutlar daha az hassas ve genel verileri depolamak için kullanılıyor. Accenture’ın en son bulut raporu, işletmelerin yüzde 94’ünün çoklu bulut stratejisine bağlı olduğunu ortaya koyuyor. Bu tür çoklu bulut çözümleri oldukça esnek yapısı ve depolanan verilere daha iyi güvenlik sağlaması ile öne çıkıyor. Ayrıca sistem arızası nedeniyle kilitlenmeleri ve veri kaybını önlüyor.
3-Uç bilgi işlem hizmetleri
Kuruluşlar artık veri kaynağına daha yakın konumlanmış veri merkezlerine ve dolayısıyla uç bilgi işlemin yükselişine ihtiyaç duyuyor. Dell, IBM ve Intel gibi devler, uç bilgi işlem çözümlerine giderek daha fazla yatırım yapıyor. Gartner raporu 5,7 milyar internet cihazının büyük veri havuzlarını işlemek için uç bilgi işlem kullanmaya başladığını söylüyor. Uç bilgi işlem iş yükünün üstesinden gelmede daha yüksek bant genişliği ve gelişmiş performans ve verimlilik sağlıyor. Ek olarak uç bilgi işlem 5G tarafından desteklenen büyük miktarda veriyi kolayca depolayabiliyor.
4-Genişletilmiş veri depolama kapasiteleri olanağı
Bulut bilişime talep arttıkça genişletilmiş veri depolama birimine olan ihtiyaç da artıyor. Fiyat ve hız, bulut depolamanın en önemli özelliklerinden ikisi. Sonuç olarak veri merkezlerinin önümüzdeki yıllarda daha büyük bir depolama kapasitesine sahip olması ve daha hızlı bulut hizmetlerine yol açması gerekiyor.
5-Sunucusuz bilgi işlem hizmetleri
Sunucusuz bilgi işlem, PaaS olarak da bilinen bulut hizmeti için en hızlı büyüyen platformlar arasında alıyor. Sunucusuz bulut bilişim talebinin önümüzdeki altı yıl içinde yüzde 27 artması bekleniyor. Sunucusuz bilgi işlem mimarisi kavramı, işletmelerin herhangi bir fiziksel sunucuyu yönetmeden uygulamaları çalıştırmasına ve geliştirmesine izin veriyor. Sunucusuz ve otomatik sistemler bakım, ölçeklendirme ve yükseltme işlerini verimli bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Fiyatlandırma modelleri de müşteri dostu olarak öne çıkıyor. Çünkü kullanıcılar yalnızca kullandıkları hizmetler için ödeme yapıyor. Sunucusuz sistemler, şirketlerin daha verimli olan çoklu ve hibrit bulut hizmetlerini benimsemesine de olanak tanıyor.
6-Yapay zeka
Yapay zeka bulut bilişimin yeni yüzü olarak görülüyor. Yeni bir rapor küresel olarak 2025 yılına kadar yapay zekanın pazar değerinin yıllık bazda yaklaşık 89 milyar doları aşacağını belirtiyor. Bu, bulut bilişimde yapay zeka modellerini benimsemeyen işletmelerin yarışta geride kalacağı anlamına geliyor. Yapay zeka, daha sorunsuz bulut iş akışları sağlıyor ve veri depolamayı daha verimli hale getiriyor. Benzer şekilde bulut bilişim yapay zeka uygulamalarının kapsamını artırıyor.
7-Kuantum hesaplama
Kuantum bilişimin iş dünyasını hiç olmadığı kadar değiştireceği tahmin ediliyor. Google gibi şirketler yeni nesil son kullanıcı ürünleri geliştirmek için kuantum fiziği ilkelerinden yararlanıyor. Süper bilgisayarlar, doğru kullanıma sokulduğunda kuantum bilişimin nasıl çalıştığının en iyi örnekleri olarak gösteriliyor. IBM, Microsoft, Google, AWS gibi şirketler, yeni kuantum teknolojisine uyum sağlayarak rakiplerine göre rekabet avantajı elde etmek için çaba harcıyor. Kuantum bilgisayarlar, karmaşık algoritma hesaplamaları gerçekleştirmek ve çok büyük veri kümelerini kısa sürede işlemek için kuantum fiziği ilkelerini kullanıyor. Bu güçlü bilgisayarlarla ilgili inovasyon çalışmalarının sonucunda elektronik iletişimin şifrelenmesi ve siber güvenliğin artırılmasına yardımcı olması bekleniyor.