Securitas Technology Blog
Ana Sayfa » Lifestyle » Akıllı Şehirlerde Güvenlik Yönetimi Nasıl Olmalı?

Akıllı Şehirlerde Güvenlik Yönetimi Nasıl Olmalı?

Teknoloji gelişirken şehirler de hızla akıllanıyor. Bugün uygulanmış ya da hazırlanma aşamasında binlerce akıllı şehir çalışması var. Bu şehirlerden bir kısmı mevcut yapıyı akıllı hale dönüştürmeye çalışırken bazı şehirler ise sıfırdan akıllı olarak inşa ediliyor. Örneğin Güney Kore’de Songdo, Katar’da Lusail şehirleri sıfırdan yaratılan akıllı şehirler olarak öne çıkarken İspanya’nın Barselona kenti de mevcut sistemlerini yeniden düzenleyerek akılla hale getirenlere örnek gösteriliyor.

Heyecan verici bir pazar segmenti olarak gösterilen akıllı şehirlere ilişkin araştırmalar, akıllı şehir girişimlerine 2023 yılına kadar dünya çapında 189 milyar dolar harcanacağını gösteriyor. Akıllı şehir projelerine yapılan küresel harcamaların yarısından fazlası üç alanda gerçekleştiriliyor. Bunlar esnek enerji altyapısı, veri odaklı kamu güvenliği ve akıllı ulaşım.


Bir şehrin akıllı olarak kabul edilmesi için hangi özellikleri barındırması gerektiğine gelince… Uzmanlara göre bu konuda öne çıkan bazı kriterler var. Bunlardan en önemlisi veri toplamayı mümkün hale getirmek için şehrin wi-fi ağlarıyla donatılması. Trafik sorununu çözecek akıllı trafik ışıkları ve akıllı park yerleri, karbon ayak izini azaltmak için otomobil ve toplu taşıma paylaşım uygulamaları, sensörlü sokak aydınlatması, enerji ve kaynak tüketimini ölçen sensörlerle donatılmış akıllı binalar, atıkların en etkin şekilde toplanmasını ve değerlendirilmesi sağlayan sensörlü akıllı çöp toplama sistemleri, akıllı kameralar ve sensörlerle sağlanan kent güvenliği de bir kenti akıllı yapan diğer kritik unsurlar arasında yer alıyor.

Veri sızıntılarına karşı hazırlıklı olmak gerekiyor

Akıllı teknolojiler, giderek kalabalıklaşan şehirlerde daha güvenli yaşam alanları vadediyor. Bu dijital şehirlerde, birbirine bağlı entegre akıllı kameralar, akıllı yol sistemleri ve kamu güvenliği izleme sistemleri gerektiğinde vatandaşlara yardımcı olmak için ek bir koruma katmanı ve acil durum desteği sağlayabiliyor. Örneğin sahadan güvenlik verilerinin doğru ve etkin bir şekilde toplanması, yapay zekaya sahip kamera sistemleri ile şüpheli durumların ilgili emniyet kuruluşuna ve güvenlik personeline iletilmesi gibi uygulamalar olayları gerçekleşmeden engelliyor. Akıllı şehirlerde güvenlik sadece asayişin sağlanması anlamında da ele alınmıyor. Hava kalitesinin korunması, afet yönetimi, sağlık güvenliği gibi birçok konu da akıllı şehirlerde güvenliğin konusu olarak yer alıyor. Akıllı şehir teknolojileriyle ildeki hava durumunun kalitesi sensörlerle sürekli ölçülüp risk oluşturabilecek değişimlerde uyarı veriyor. Aynı şekilde afet düzeyinde değişimlerde erken uyarı sistemleri harekete geçiyor. Afet durumunda da bu sistemler deprem haritası, yangına hassas alanlar, heyelan ve sel bölgeleri, helikopter pistleri gibi önemli bilgilerin ilgili kamu yöneticilerine ulaştırılmasını ve bu bilgilerin kullanılabilir hale getirilmesinin sağlıyor. Dezavantajlı grupların sağlık kontrolü ve takibi de yine akıllı şehir teknolojileriyle gerçekleştiriliyor.

Çok faktörlü kimlik doğrulama kullanılmalı

Ancak güvenliği sağlayan ve topladığı verilerle şehri daha konforlu, daha çevreci ve daha verimli hale getiren akıllı şehir teknolojilerinin güvenliğini sağlamak da kritik. Halka açık internet ve çeşitli bulut bilişim mimarileri aracılığıyla hızlı ağlar üzerinde birbirine bağlı tüm bu sistemlerde, sensörlere ve cihazlara yönelik güvenlik açığı bırakmamak gerekiyor. Çünkü akıllı şehir sistemlerine ne kadar çok şey bağlanırsa, siber saldırganların sistemlere sızma, hassas verileri sızdırma ve kolluk kuvvetleri, halk sağlığı ve diğer belediye uygulamalarında kullanılan kritik sistemleri bozma fırsatı o kadar artıyor.

Bu nedenle akıllı şehirlerin güvenliğini sağlamak için daha tasarım aşamasında güvenliği işin merkezine koymak gerekiyor. İlk müdahale ekipleri, çevre kontrolleri, kamu internet erişimi, trafik yönetimi, yeşil enerji ve daha fazlası için bağlı sistemler, en başından sağlam, sezgisel ve otomatik güvenlik protokollerine ve politikalarına dayanmalı.
Veri sızmasının önüne geçmek için de akıllı şehir uygulamalarının tamamında güvenliğe odaklanmalı. Bu kapsamda şifreler sık sık ve düzenli olarak değiştirilmeli, çok faktörlü, biyometrik kimlik doğrulamaları
kullanılmalı. Akıllı şehirlerin dijital hizmetlerine erişen herkesin kişisel bir taahhüdü olmalı.