Dünya çapında mali yıkıma neden olan Covid-19 salgını pek çok markanın operasyonlarını sınırlandırmasına neden oldu. Pandemi süreci devam ederken her ölçekten işletme daha fazla kayıp yaşama endişesi taşıyor. Peki şirketler salgın sürecinde ayakta nasıl bir pazarlama stratejisi izlemeli?
2020 yılına damgasını vuran koronavirüs salgını nedeniyle küresel anlamda ekonomik bir kriz yaşanıyor. Alınan karantina önlemleri ve sosyal mesafe kuralları tüketicilerin alışkanlıklarını değiştirirken her ölçekten şirket, değişen ekonomik şartlara ayak uydurmak ve salgın sırasında ayakta kalmak için yeni pazarlama stratejileri deniyor.
Aralarında farklı sektörlerden dev firmaların da yer aldığı şirketler operasyonlarını sınırlamak zorunda kalırken, küçük işletmeler bu ekonomik çalkantıdan çok daha ciddi biçimde etkilendi. Ancak mevcut krize rağmen pazarlama taktiklerini pandemi dönemine uygun biçimde yeniden oluşturarak ilerleyen şirketler için süreç daha olumlu geçebilir.
Müşterilerinizin yaşadığı zorlukların farkında mısınız?
Bulunduğumuz yüzyıla damga vuran olaylardan birisi olan Covid-19 pandemisinin etkisiyle müşterilerinizin karşılaştığı zorlukları anlamak, başarılı bir pazarlama stratejisi oluşturmada anahtar rolü oynuyor. Dünyada ekonomik dengeleri alt üst eden böyle bir kriz, her şirketi veya bireyi farklı zorluklarla karşı karşıya bırakırken, marka olarak faaliyet gösterdiğiniz endüstriye özgü zorlukları tespit etmek başlıca göreviniz olmalı.
Müşterilerinizin ve faaliyet gösterdiğiniz alanın sorunlarını belirlediğinizde, uygun bir çözüm oluşturulmasına da zemin hazırlamış olursunuz. Problemi anlamanın, çözüm üretme sürecinde hayati ve yeri doldurulamaz bir parça olduğu bilinciyle hareket etmelisiniz. Müşterilerinizin problemlerini tespit edebilmek aslında bir yandan da endüstride neler yaşandığını anlamanız için önemli bir güncelleme görevi de üstlenir. Elde ettiğiniz verilerle oluşturacağınız çözümler sizi rekabette bir adım daha öne çıkarırken, müşterileriniz için ideal seçim olarak konumunuzu güçlendirmenize fayda sağlayabilir.
Kaliteli içeriğe önem verin
Yaşanan pandeminin müşterilerin alım gücünü etkilemeleri nedeniyle hem mevcut hem de potansiyel müşterilerinizin satın alımlarında daha seçici olma ihtimalinin yüksek olduğunu fark edebilirsiniz.
Analistlere göre alım gücünü olumsuz yönde etkileyen salgın sürecinin kalıcı ekonomik bir etkisi olacak. Bu da tüketicilerin neyi satın alıp neyi satın almayacaklarına karar verirken çok daha dikkatli ve özenli olacakları anlamını taşıyor. Pandemi bittikten sonra bile kazanılan yeni alışkanlıkların uzun müddet uygulanacağı öngörülüyor.
Ürünleriniz ve markanıza ilişkin değerli içeriğin sayısını artırmak, dijital pazarlamacılar için bir fırsat olmakla birlikte zorluk da içeren önemli bir pazarlama stratejisi. Gücünü müşterileriyle kurduğu sıkı ilişkilerden alan işletmeler, mevcut müşterileriyle ilişkisini kalıcı hale getirecek ve de markanızı yeni müşterilere ulaştıracak içeriklere ihtiyaç duyacak.
Çoğu marka, kitlesinin ilgi duyduğu içerikleri küçümseme eğiliminde olurken, siz kaliteli ve müşterilerin takdirini kazanmış içerikler oluşturarak ya da destekleyerek işletmenizin konumunu yeniden belirleyebilirsiniz.
Hedeflediğiniz kanallarınızı gözden geçirmenin tam sırası
Pandemi dijital dönüşüme ivme kazandırdı. Karantina önlemleri ve sosyal mesafe kurallarının etkisiyle kullanıcılar her zamankinden daha fazla çevrimiçi oluyor ve dijital marketlerde vakit geçiriyor. Dijital dönüşüm sürecini hızlandıran pandemi döneminde, örneğin normal şartlarda e-ticaret sitelerinden alışveriş yapmayan müşteriler dahi ihtiyaçlarını bu platformlardan sağlama alışkanlığı kazanıyor.
Yaşanan dönüşüm marka stratejinizi bir tür denetimden geçirmeniz ve hedeflediğiniz kanalların ne kadar etkili olduğunu görmeniz açısından da eşsiz bir fırsat sağlıyor. Hangi temas noktalarının, uygulamaların, içeriğin, web sitelerinin ve sosyal medya platformlarının en iyi sonuçları verdiğini tam olarak belirleyebilir ve enerjinizi doğru kanala odaklayabilirsiniz.
Rakipleriniz neler yapıyor?
Bir endüstrinin gelişmesi ve değişmesinde rekabet kritik bir rol üstlenir. Özellikle bu tarz krizlerde rakiplerinizin neler yaptığı, sizin nasıl bir yol almanız ve nelerden uzak durmanız gerektiği konusunda önemli işaretler içerir. Bunu göz önünde bulundurduğunuzda rakiplerinizin mevcut uygulamalarını değil, değişim için neler yaptığını ve hangi proaktif önlemleri aldığını incelemeniz gerekiyor. Bu sayede sektörünüzdeki değişimi takip edebilir ve kendinize özgü yeni uygulamalar geliştirebilirsiniz.