Pandemi sürecini kontrol altına alabilmek için sosyal mesafe kuralları ve karantina önlemleri artırılırken, teknoloji odaklı yaklaşımlar da ön plana çıktı.
2019 yılı sonunda Çin’in Wuhan şehrinde başlayan ve dünya genelini etkisi altına alarak bir pandemiye dönüşen Covid-19, sosyal yaşantımızı, alışkanlıklarımızı ve iş yapış süreçlerimizi yeniden tanımlamaya zorladı.
Hükümetler pandemiyi yavaşlatabilmek adına kalabalığı asgari seviyeye indirecek müdahalelerde bulunarak alışveriş merkezleri ve belirli sektörlerdeki iş yerlerinin kapatılmasına karar verirken, sokağa çıkma yasağı gibi katı önlemlerle süreci kontrol altına almayı amaçlıyor. Bu süreçte insan odaklı çözümler yanı sıra teknoloji odaklı korunma yöntemleri de öne çıkarak virüse karşı alınan tedbirlerin kolaylaşmasını sağladı.
Pandemi ile mücadelede kilit unsur: Sosyal Mesafe
Pandemik bir hastalığın kontrol altına alınabilmesi ve zararın kısıtlanabilmesi için üst seviyede planlama ve koordinasyona ihtiyaç duyulan sınırlama, geciktirme ve hafifletme süreçleri kritik önem taşıyor. Devletler bu alanda gerekli yasal yaptırımları uygularken, kişi ve kuruluşların konulmuş sosyal mesafe kurallarına riayet etmesi önem arz ediyor.
İnsan yoğunluğunun yaşanabileceği iş yerleri ve kurumlar geleneksel yöntemlerle sosyal mesafeye olan farkındalığı artırmayı amaçlarken, akıllı teknolojilerin sağladığı yeni çözüm yöntemleri gerçek zamanlı uyarılarla pandemiyle mücadelede etkin bir korunma kalkanı oluşturuyor.
Dünyanın en gelişmiş sensörleriyle desteklenen akıllı algılama yeteneğine sahip 3 boyutlu insan sayma kameraları; market ve mağaza gibi insanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla toplandığı alanlar yanı sıra, kurumsal işletmelerin yemekhane, bekleme noktaları ve acil toplanma bölgelerinde sosyal mesafenin korunmasında etkin bir rol üstleniyor. İlgili alanlara giren kişi sayısının limitlenebildiği, kolaylıkla izlenebildiği ve limit aşıldığında uyarı veren sistemler sayesinde alanlardaki sosyal mesafe çok daha rahat korunabiliyor.
Temassız ateş ölçer ile pandeminin takibi kolaylaştı
Koronavirüs belirti gösteren bir hastalık ve en çok karşılaşılan semptomlar arasında ateş, öksürük ve solunum sıkıntıları öne çıkıyor. İnsan yoğunluğunun yaşandığı iç mekanlarda tek tek ateş ölçmek hem süreci zorlaştırıp hem de yakın temas gerektirebileceği için pandemi riskini artırırken, noktasal ısı tespiti yapan termal kamera sistemleri önleyici bir korunma yöntemi olarak avantaj sağlıyor.
Ateş ölçer termal kameralar 36°C – 37°C üzerindeki vücut sıcaklıklarında alarm vererek yetkililere ön tespit konusunda yardımcı oluyor. AVM, ofis, okul, hastane, havalimanı gibi insan yoğunluğu yaşanan ortamlarda kullanılabilen temassız ateş ölçer termal kamera teknolojisi vücut ısısı normal değerlerin üzerinde olan kişileri tespit ederek bulaşma riskini asgariye indiriyor.
Uzmanlara göre Covid-19 pandemisinde ilk dalgayı henüz atlatabilmiş durumdayız. Gelecek dönemde ise ikinci ve üçüncü dalgaların gelmesine muhtemel gözüyle bakılıyor. Bu sebeple pandemiye çözüm olacak bir tedavi geliştirilene kadar sosyal mesafeye dikkat etmemiz ve önleyici çözümleri kullanmamız hayati öneme sahip.