İster şirketinize ait veriler isterse kişisel fotoğraf albümünüz, konu bulut sistemde veri depolama olduğunda tüm platformlar size yerel depolamadan daha güvenli bir veri alanı sağladığını iddia ediyor. Peki bu ne kadar doğru?
Son yılların gözde teknolojik trendlerinden olan bulut bilişim pek çok faydaya sahip. Donanım, donanımdan doğan bakım ve alan ihtiyacını ortadan kaldıran ve veriye her an her yerden erişim imkanı sağlayan bulut bilişim, işlerin yapış şeklini değiştiriyor ve önemi artan mobiliteye fayda sağlıyor. Peki bulut bilişim, vadettiği gibi kişisel veya şirketinize ait verileri yerel depolama sistemlerinden daha iyi koruyabilir mi?
Bulut bilişimin güvenlik avantajları neler?
Bulut bilişim yapısı itibariyle güvenlik konusunda önem arz eden avantajlar sahip. Bu avantajların başında verinizin internet aracılığıyla birden fazla noktada yer alan veri merkezlerine aktarılıyor olması. Yani veriniz birden fazla noktada yedeklenmiş oluyor. Bu da verinizi olası donanımsal hatalar veya veri merkezine zarar verecek doğal felaketlerden oluşabilecek sıkıntılar karşısında korumuş oluyor.
Bulut bilişimin avantajlarından birisi de satılan bir ürün olmasından ziyade bir servis hizmeti sağlaması. Bulut bilişim sürekli gelişen bir teknoloji ve buna bağlı olarak güvenlik altyapısını durmaksızın geliştirerek servis hizmetini güçlendiriyor. Böylece bulutta muhafaza ettiğiniz veriler, en yeni siber saldırı çeşitlerine karşı en güncel güvenlik önlemleriyle korunuyor. Yerel olarak depoladığınız verilerinizde böyle bir korumayı ancak üst düzey bilişim teknolojileri uzmanlarından oluşmuş bir takımla sağlayabilirsiniz.
Bulut bilişimde veri depolamanın avantajlarından birisi de veriye erişimi derecelendirebiliyor olmanız. Verilerin içeriğine veya önemine göre sadece ilgili birim veya amirlerin göreceği şekilde sınıflandırmak özellikle büyük şirketlerde büyük avantaj sağlayabilir.
Peki hangi güvenlik unsurlarında bulut bilişim yetersiz kalıyor?
Bulut bilişim servislerinin doğrudan müdahale edemediği konular genel olarak servisin güvenlik alanındaki en öneli açıkları olarak öne çıkıyor. Daha doğru bir yorumla bu güvenlik açıklarının kullanıcı kaynaklı olduğunu söylemek mümkün.
Bulut sisteme giriş yaptığınız donanımda bilgilerinizi açık bırakmanız ya da işlemin gerçekleştiği donanımın gözlem altında olması bulut sisteme depolanmış verileri riske ediyor. Bulut sisteme erişim sağlanan donanımın güvene alınmaması ise ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
Bu doğrultuda kötü amaçlı yazılımla erişilen ve aynı zamanda bulur bilişim için kullanılan donanımlarda tüm hareketler takip edilebiliyor, bulut bilişime gönderilen tüm veriler ve giriş bilgileri istenmeyen kişilere sunulmuş oluyor.
Bulut bilişime erişim sağlanan donanım kadar internet ağının da güvende olması önemli. Şirketler ve kurumlar kriptolu ağlar aracılığıyla veri alışverişinde bulunduklarından emin olmalı, ağa erişim güçlü şifrelerle sağlanmalı. Şifrenin öne çıktığı bir diğer konu ise bulur sisteme giriş. Bulut sisteme erişimini kolaylaştırmak isteyen çok büyük bir kullanıcı kitlesi, yapılan tüm uyarılara rağmen tahmini kolay şifrelerle önemli verilerini koruma altına almaya devam ediyor.
Sonuç itibariyle bulut bilişim, servis hizmeti içinde dokunabildiği her alanda güncel ve hızlı bir siber güvenlik kalkanı oluştururken, müdahale imkanının olmadığı ve tamamen kullanıcının dikkatine bırakılan aşamalarda zaaflarını ortaya koyuyor. Bu sebeple bulut bilişim sisteminin yüzde yüz koruma sağladığını söylemek imkansız. Şirket veya kurumların bulut bilişim konusunda doğru ve güvenilir sağlayıcıyı tercih etmeleri ve şirket içi siber güvenlik politikalarına her daim dikkat etmeleri gerekiyor.
