İnternet kullanımının her alanda yaygınlaşması ve yüksek hacimli verinin aktarımında gecikmelerin sıfıra yaklaşması sayesinde Nesnelerin İnterneti (IoT) en hızlı büyüyen trendlerden birine dönüştü. Buzdolabından lambaya, klimadan kapı kilitlerine; internet artık çevredeki her nesneye dokunuyor. Kullanımı süratle artan IoT teknolojisi alanında bir araştırma yapan Business Insider’a göre, 2020 yılına gelindiğinde bağlantılı cihaz sayısı 24 milyara ulaşacak.
Geleceğin akıllı araçlarını geliştirme konusunda yarış halinde olan otomobil üreticileri, bir süredir yarı otonom araçlarıyla yollarda. Sürüş ve park etme sırasında kullanıcısını asiste eden günümüz otonom araçları, gelecekte tamamen otonom olarak şehir yollarını arşınlayacak. Özellikle 5G’nin bir standart halini almasıyla başlayacak yeni bağlantı çağı, IoT teknolojisini benimseyen otomobil üreticilerinin yol güvenliği konusunda devrim gerçekleştirmesini mümkün kılacak.
Trafik kazaları can kayıplarına ve ekonomik zararlara yol açıyor
Uluslararası Güvenli Kara Yolculuğu Derneği’ne göre her yıl trafik kazalarında 1,2 milyon insan hayatını kaybediyor ve 20 ila 50 milyon insan yaralanırken, pek çoğu ömür boyu sakatlıklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu yaralanmalar bireylere, ailelere ve genel olarak uluslara çok ciddi ekonomik zararlar da veriyor. Gücünü bağlantı ve veri aktarımından alan IoT teknolojisi ise güvenli ve emniyetli bir ulaşım için yardımcı olabilir.
IoT’nin otonom araçlarda güvenliğe katkı sağladığı konulardan birisi, sürücünün direksiyon hakimiyetini ölçebiliyor olması. Şoförün fiziksel durumunu ve bunun sürüşe olan etkisini analiz eden sistem raporu araç yöneticisine bildiriyor. IoT’nin yardımıyla uykulu veya yorgun sürücüler tespit ediliyor, kanlarındaki alkol oranı miktarı ölçülebiliyor.
IoT ile sürücü her an kontrol altında
Sürüş esnasında dikkat dağılmasını takip eden sensörlü yüz kameraları, kafanın pozisyonu ve göz kırpma hızı gibi parametreleri anbean izliyor. Ölçümler sürücünün heyecan seviyesini de belirlerken, toplanan bilgiler direksiyon başındaki kullanıcının sürüş davranışları hakkında bir sonuca varılmasını sağlıyor. Araç olası dikkat dağınıklıkları veya uyku hali durumunda sürücüsünü ikaz ediyor.
IoT teknolojisi aracın performansını ve aksanlarını ayrı ayrı gözlemleyebilmeyi de mümkün kılıyor. Egzoz gazı sıcaklığı, ortam sıcaklığı, araç hızı, motorun devri ve akünün durumu gibi aracın durumunu ortaya koyan veriler ölçülüp, kaydedilebiliyor. Aracın durumunu sürekli gözlem altında tutan sistem sayesinde araç hasarına bağlı kazalar yaşanmadan önceden önlem alınabiliyor.
Birbiriyle konuşan araçlar yol durumu hakkında bilgi veriyor
Aracın çarpışma riski taşıdığı anlar konusunda sürücüleri ikaz eden sistemler yine IoT teknolojisiyle mümkün hale geliyor. IoT kullanımıyla araçlar arası güvenli takip mesafesi gözlem altına alınıyor. Örneğin, bir araç bir başka araca çok yakın hareket ettiğinde kullanıcı olası bir çarpışma konusunda uyarılıyor.
IoT teknolojisine sahip takip sistemleri, aracın bulunduğu bölgeye göre özel bir yönlendirmede bulunabiliyor. Diğer araçlarla iletişim halinde olabilen IoT, böylece yollardaki olası tehlikeler karşısında önceden bildirim sağlıyor. Yolda hasar olması, donma gerçekleşmesi veya yolun kayganlaşması durumunda gerçekleşebilecek kaza senaryolarına karşı sürücüsünü ikaz eden IoT teknolojisi, yol şartlarına bağlı kazalara karşı bir emniyet kemeri görevi üstleniyor.
IoT araçların birbiriyle konuşmasını sağlayarak kazaların azalmasına fayda sağlayabilir. Son derece gelişmiş takip özellikleri ile sürücüleri, olası tehlikeler öncesinde uyararak kazaların önüne geçebilir. Karayolunda üst düzey güvenliğin sağlanmasına katkı sağlayacak IoT ile arızalar, dikkatsizlik veya yol durumu bilgisizliğinden kaynaklanan can kayıpları, kendi kendine sürülen araçlarla tarih olabilir.